{ "title": "Yılan", "image": "https://www.yilan.gen.tr/images/yilan-1376.jpg", "date": "21.01.2024 06:51:52", "author": "Selen Karadeniz", "article": [ { "article": "Yılan, zehirli ve zehirsiz türleri olan pullular sınıfından sürüngenler arasındadır. Yapı itibarıyla dar, uzun ve ayaksız olurlar. Vücutlarında üst üste binmiş pullar bulunmaktadır. Yılan türlerinin pek çoğunun kafatasındaki eklem sayısı fazladır. Bu özellik yılanların hareketli çeneleri aracılığıyla kendinden daha büyük kafatasına sahip avları yutmasını sağlar. Vücutları dar olmasına rağmen, iç organlarının yerleşimi mükemmeldir. Böbrekler gibi çift olan organlar üst üste yerleşmiş, genellikle tek olan akciğerleri de işlevseldir.

Dünya üzerinde Antarktika ve bazı adalar dışında her yerde yılan vardır. Bilinen 15 familyayı kapsayan 456 cinste, 2900 türde olan yılan bulunmaktadır. Yılanların bilinen türleri arasında ortalama büyüklüğü 10 cm'den başlayarak, 7,6 metreyi bulabilir. Ülkemizde 47 yılan türü yaşam sürmektedir. Genellikle yılanların çoğu zehirsizdir. Zehir bir yılanın öncelikle savunma aracıdır. Avlarını kontrol edebilmek ve onları öldürmek içinde zehirlerini kullanırlar. Zehirsiz olan yılanlarda avlarını avlarken sıkarak öldürmeyi ya da avını canlı olarak yutmayı tercih ederler. Bir yılanı dış görünümüne göre zehirli ve zehirsiz olarak ayırmak, ancak profesyonellerin yapabileceği bir işlemdir. Bu nedenle bilinçsizce yılanlara yaklaşılmaması gerekir.

Yılan hakkında genel yapısal bilgiler

Yılanlar koku almak için burun delikleri yerine dillerini kullanan canlılardır. Çatallı ve uzun olan dillerinin uçlarıyla yerdeki ve havadaki kokuları alırlar. Dilini içeriye çektikleri zaman, aldıkları kokuları damaklarında bulunan jakopson organı yardımıyla duyu haline getiriler. Genellikle üç metreden ötesini göremezler. Bu yüzden avlarını ancak bu mesafeden görebilirler. Zehirli olan engerek yılanları avlarını önce zehirler, ardından dilleriyle avını takip ederek, ölüsüne ulaşarak avını yutarlar. Yılanların bir özelliği de ağzı kapalı olduğu zaman, alt çenelerine gelen burun delikleri buradaki hava borusunun üstüne geldiğinden solunum yapabilmeleridir. Yani ağzı kapalı olsa da solunum yapabilirler. Avlarını yutarken ağızları açık olduğu için, burun delikleri de hava borusuyla bağlantı halinde olmaz. Bu durumda vücutlarında bulunan hava torbaları içindeki yedek havayı kullanırlar. Yılan türlerinin çoğunda sağ akciğer işlevseldir. Diğer akciğer kaybolmuştur. Piton ve boa yılanı türlerinde sol akciğer oldukça küçüktür. Büyük avları yutarken daha fazla zamana ihtiyaç olduğu için, ağız tabanındaki soluk borusu girişini ağzından dışarıya çıkarabilirler. Yılanlardaki bu özellik ağzı dolu olsa da ona nefes alma olanağı sağlar.

Uzun dönem yılanların sağır olduğu düşünülmüştür. Çünkü dış bedenlerinde kulakları yoktur. Fakat yılanlar çeneleri ve kulakları arasında bulunan kemik bağlantısı ile topraktaki titreşimleri rahatça duyabilirler. Yılanların olduğu bir yerde gürültü yaparak yüründüğü zaman yılanlarla karşılaşmak mümkün olmaz. Yılanların bazı türlerinde göz ve burun arasında iki taraflı ince zarlı olan çukur bulunmaktadır. Sıcak kanlı canlıların bedenlerinden yayılan ısı dalgalarını tespit etmek için bunları kullanırlar. Böylece yılanlar karanlık bile olsa, avlarını rahatlıkla takip edebilir.

Zehirli yılanlarda zehir, avlarını eritmeye yarayan oldukça güçlü bir sindirim sıvısı olarak işlev görür. Yılan zehirsiz olsa bile, böyle sindirim sıvısı olarak kullandıkları zehri vardır. Yılanın ağzına parmağınızı sokarsanız ya da yılan sizi dişlerse hemen parmakta yanma ve şişme etkisi görülür. Bir zehirli yılanın dişleri sökülse bile yeniden dişleri çıkabilir.

Yılan türleri farklı boylarda ve renklerde olur. Zehirli olan yılanlar için, üçgen başlı, küt kuyruklu gibi ayrımlar olduğu belirtilse bile, bunlar zehirli yılanlar için genel özellik olarak kabul edilmez. Bu nedenle her yılanın zehirli olarak görülmesi ve dikkat edilmesi önerilir.

Yılan üremesi nasıl olur?

Yılan üremesi yumurtlama yoluyla olur. Yumurtadan çıkan yavrular ergine benzer. Yumurtadan çıkar çıkmaz başlarının etrafına bakabilirler. Engerek yılanlarının, anakonda, boa yılanlarının çoğunluğu yavrularını doğursa da bu bildiğimiz doğum değildir. Bu tür yılanların yumurtası karında gelişir ve doğum gibi algılanır. Böyle olduğunda yılanın gebeliği 2 ay devam eder. Bu tür üremeye ovoviviparite denmektedir. Halk arasında çiftleşmeye hazırlanan ya da çiftleşen yılanlardaki ereksiyon olmuş hemipenisler çift olduğundan dolayı ayak gibi görülür. Bu yüzden yılanların ayakları olduğu da düşünülür.
" } ] }